top of page

 

              12 İMAMLAR

 

1 İMAM .ALİ 'YYÜL MÜRTEZA


2 İMAM .HASAN MÜCTEBA


3 İMAM .HÜSEYİN DEST-İ KERBELADA


4 İMAM .ZEYNEL ABA


5 İMAM .MUHAMMED BAKİR-İ BEKA


6 İMAM .CAFERİ SADIK-İ SITKI SEFA


7 İMAM .MUSAİ KAZIM CİSMİ PAK


8 İMAM .ALİ RIZA ŞAH HORASAN


9 İMAM .MUHAMMED TAKİ


10 İMAM .ŞAH ALİYEL NAKİ


11 İMAM .HASANÜL ASKERİ GAZİ


12 İMAM .MUHAMMED MEHTİ SAHİP ZAMAN

 

 

 

 

         E LİBEYT (BEŞLER-PENÇE-İ ALİ ABA)

1 HZ MUHAMMED

 
2 HZ .ALİ


3 HZ .FATIMA


4 HZ .HASAN


5 HZ .HÜSEYİN

 

 

 

         YEDİLER


1 HZ .MUHAMMED


2 HZ .ALİ


3 HZ .FATIMA


4 HZ .HASAN


5 HZ .HÜSEYİN


6 HZ .HATİCE-ÜL KÜBRA


7 HZ .SELMAN FARİSİ

 

 

 

        17 KEMERBESTLER
1) .İMAM HASAN  

         
2) .İMAM HÜSEYİN


3) .HADİ-İ EKBER


4) .ABDÜL VAHİT


5) .TAHİR


6) .TAYYİP


7) .TURAB


8) .MUHAMMED HANEFİ


9) .ABDUL ROVF


10) .ALİ EKBER


11) .ABDUL VAHAB


12) .ABDUL CELİL


13) .ABDUL RAHİM


14) .ABDUL MUİN


15) .ABDULLAH ABBAS


16) .ABDUL KERİM


17) .ABDUL SAMET

 

 

 

 

 

 

   ALEVİ LİK             İLE İLGİLİ               BİLGİLER

 

 

 

 

     

Hz. Ali, 29 Temmuz 598 tarihinde
Mekke'de doğmuştur. Kabe'de
doğmuş olan tek kişidir. Annesi
Fatıma'dır. Haşim'in oğlu Esed'in
kızıdır.

 

Babası ise, Ebu Talib'dir. Ebu Talib
de Haşim'in oğlu olan
Abdülmüttalib'in oğludur. Bu
nedenle Ali, anne ve baba soyu
bakımından tam bir Haşimi'dir.
Annesi adını, "arslan" anlamına
gelen "Esed" veya "Haydar" koymak
isterse de Hz. Muhammed'in
isteğiyle "Ali" konur. Diğer adlarsa
ona lakap olarak verilir.

 

Daha sonraları bu lakaplara, "Tanrı
rızasını kazanmış" anlamına gelen
"Murtaza" da eklenir. Künyeleri
"Ebü'I-Hasan"la "toprak babası"
anlamına gelen "Ebü-Turâb"tır. Bu
son künyeyi kendisine Hz.
Muhammed verdiğinden, Ali
genellikle bu künyesini yeğlemiştir.

 

Hz. Muhammed; Ali beş
yaşındayken yanına alarak bakımını
üstlenir. Bu durum 18 yaşına dek
sürer. Böylece Hz. Ali'yi Hz.
Muhammed eğitmiş, kişiliğini
kazanmasına yardımcı olmuştur.

 

Hz. Muhammed'e peygamberlik
Vahi geldiğinin ikinci günü ona
inanan ve peygamberliğini kabul
eden, dahası her türlü gücüyle onun
hizmetine giren ilk kişi olur. Bu
bağlılık ömrünün sonuna dek
kesintisiz sürer.

 

Hz. Muhammed'e ilk inanan kişidir.
Hz. AIi'nin Hz. Muhammed'e
bağlılığı kuşkusuz; "tam bir
teslimiyet içinde ve aşk
düzeyinde"dir. Hz. Ali için; bütün
güzellikler, iyilikler, idealler
Hz. Muhammed'e bağlılıktan
ibarettir. Peygamber'in Medine'ye
göçü sırasında onun yatağına
yatarak canını feda etmeye hazırdır.
Hz. Ali'nin ilim ve irfan açısından
sahabelerin en önde gelenlerinden
olması konusunda kimsenin
kuşkusu yoktur. Hz Muhammed'in
yolunun özünü kavrayan, yakalayan
Hz Ali, bu nedenle Aleviler,
sahiplendikleri ve izledikleri yola
"Hak-Muhammed-Ali Yolu" derler.
Bu Yol'u Ehlibeyt Soyu'ndan gelen
Oniki imamlar ve Seyyid'ler
sürdürürler.

 

Hz. Ali, Hz. Muhammed'in hem
kuramsal, hem de uygulamalı iyi bir
ardılıdır. islam öğretisini en iyi ve
batîni bir dilde yorumlamaya
çalışan ve bunu topluma
benimsetenlerin başında gelir.

 

Hz. Ali dönemi tümüyle iç
karışıklıklarla geçer. Ayşe, Talha ve
Zübeyr onun halifeliğini kabul
etmemiş ve Basra'ya çekilmişleridir.

 

Hazinede birikmiş parayı
ihtiyaçlılara dağıtır. Astar'ın (elçi) ön
çalışmalarından sonra Küfe'ye girer.
Oradan Medine'ye hicret eder.

 

Muaviye, Şam'ı başkent edinerek
Suriye'ye yerleşir. Devletinin
güçlerini orada toparlar. Hz. Ali,
Küfe'yi merkez edinerek Irak
topraklarına ağırlık verir. Küfe'ye
çekilmiştir. Orada Haricilerden
ibnü'l Mülcem al-Sarimi tarafından
27 ocak 661 tarihinde zehirli bir kılıç
darbesiyle vurulur. iki gün sonra
şehit olduğu zaman 63 (veya 65)
yaşlarındadır (Ramazan ayının 19-21).

 

Necef Şehrinde defin edilir. Daha
sonraları burada Necef kenti
(bugünkü Meşhed-i Ali) kurulur.
Türbesinin bulunduğu yer, Necef-i
Eşref adıyla anılmaktadır. Hz. Ali, 4
yıl 9 ay halifelik yapmıştır.

 

İç çekişmelerin doğurduğu sorunlar
nedeniyle Hz. Ali'nin kabri gizli
tutulmuştur. Ama Ehlibeyt'ten ve
Oniki imamlardan olan kimseler
Necef'teki kabrini, ilk kez Abbasi
halifelerinden Harun-ür Reşit 786
yılından sonra belirleyerek
yaptırmıştır. Kabrin üzerine bir bina
kurulmuştur.

 

1636'da Şeyh Safi'nin yardımıyla
türbenin yeniden onarımı başlamış,
bu çalışmalar 1642'de Şah II. Abbas
döneminde bitirilmiştir.

 

Hz. Ali, 622 yılının sonlarında Hz.
Muhammed'in eşi Hatice-i
Kübra'dan doğan Fatıma-tı Zehra ile
evlenir (Hicret'in 1. yılı, Muharrem
ayının 21. perşembe günü). Hz.
Fatıma, örnek bir anadır. Yeni
oluşturulan islam toplumunda ideal
kadın örneğidir. Bu evlilikten İmam
Hasan, İmam Hüseyin, Muhsin,
Zeynep ve Ümmü Gülsüm doğarlar.
Hz. Muhammed'in soyu, Ehlibeyt ile
devam eder. 606 yılında doğan
Fatıma, babasından 3-4 ay sonra,
yani 632 yılında 26 yaşında Hakka
yürür (İkinci Halife Ömer Bin Hatab
tarafından dövülüp tekmelenerek
kaburgaları kırılır, kırk günlük bebeği
Muhsin'de darbe alır, anne ve bebek
şehit olurlar.. Hz. Ali, aynı yıl iki
önemli desteğini yitirmiştir.

 

Hz. Ali, Fatıma Ana'nın sağlığında
ikinci bir evlilik yapmaz. Arap
geleneğini çiğneyerek tek eşli olarak
kalır. Ancak onun Hakk'a
yürümesinden sonra evlilikleri olur.

 

İmamet Anadolu Alevi ve
Bektaşi'liğinin temelini oluşturan,
ona bir inanç kurumu niteliğini
kazandıran imamlıktır. Bu kurum on
iki imam la sınırlandırılmıştır. Bu
kurum Hz. Ali'den başlar ve İmam
Muhammed Mehdi ile sona erer. On
iki imamlar Hz. Ali'nin soyundan
gelmedirler. Bu kutsal zatların ayrı
ayrı olgunluk aşamaları ve
kendilerine has ayrı ayrı özellikleri
vardır. Dünyadaki bütün Alevi
kurumlarının tek ortak yanı on iki
imam sevgisidir. Sözlük anlamı ile
imam; bir inanç topluluğunun
öncüsü, başı, veya önderidir. O'nun
varlığında dile gelen, biçimlenen
inançlar o yolun özünü oluşturur.

 

Alevi'lere göre imam, üstün
nitelikleri taşıyan, Tanrısal sıfatlar
taşıyan zaatlardır. Anadolu
Alevi'lerine göre ise 'imam'
doğrudan Hz. Ali ile başlar. Onun
ilm-i kapsamında oluşturulan bir
inanç kurumunun temelidir. Hz.
Ali'nin görevi sadece toplumu
yönetmek değil, Veliyullah vasfıyla
donatılmış (Tanrısal sıfatların en
belirgin olduğu ve bu mertebeye hiç
bir peygamberin ulaşamadığı
algılanır; cümle Nebilerin şahıdır)
olduğundan, Tanrı'ya en yakın
uludur. Olgunluk derecesi
bakımından en yüksek
aşamadadır... Ölümsüzdür, yücedir.

 

Alevilikde Tarik'i Müstakim'e
(Hakk'a giden yol) girmek, yani
yoloğlu olabilmek için on iki İmam
inancını ve itikatını taşıması gerekir.
Kısacası inançlı olunması için, Hz.
Ali ve Hz. Ali soyundan gelen on iki
imam'ların kutsallığını benimsemesi
ve onlara inanması gereklidir. Bu
inancın başlangıcı ve yüce doruğu
da Hz. Ali'dir.

 

 

bottom of page